» Arşiv- 28.01.2016

 

Değerli arkadaşlar,
Biz derslerde şartlar uygun olursa hayvan ithalatına karşı olmadığımızı ifade ederiz..Bu ülke için en azından genetik bir kazançtır. Ancak şartlar müsait değilse, ki müsait olamamaktadır, sahada çalışan mezun öğrencilerimiz en büyük problemin döl tutmayla ilgili olduğunu ifade etmekteler..Bu zaten yıllardır bilinen bir gerçektir. Bilinen bir diğer ilke de "adaptasyonun en iyi ölçütü problemsiz bir döl verimidir". 100 yıla yakın zamandır sığır ithalatı yapılan ülkede, ifade edilen bu gerçeklere rağmen hayvan ıslahının en pahalı yöntemi olan gebe düve ithalatı devam etmektedir..Bu durum buradan küçük menfaatler için zor kazandığımız milli geliri kolay harcama yoluna giden bir kısım menfaat odaklarının varlığı şüphesini doğurmaktadır..Küçük menfaatler için büyük hedeflerimizi kaybetmeyelim.Kaybetmeyelim ki bu ülkeye ve bu millete olan sevdamız zarar görmesin. Bazı olaylara şahit olduğum için bunları yazıyorum.. Hayvan ithalatı yanlılarına: bu ülkede olmayan hayvan hastalıkları ithalatı da yaptıklarını, 100 hayvan ithal edip küçük menfaat temin edeceğiz derken binlerce hayvana hastalık bulaştırarak milyonlarca liralık kayıplara yol açtıklarını hatırlatırım..Geri kalmış Afrika ülkeleri ve yabani sığırlarda görülen "çiçek" hastalığı nereden geldi? Üç gün hastalığına neden olan sinek pamuk tarlasında mutasyona uğrayan "beyaz sinek" mi? Hepsinin mazereti hazır, "HAYVAN HAREKETLERİ KONTROL ALTINA ALINAMIYOR"".. Al o zaman, artık müsteşarlığın da var, bakanlığın adına hayvancılığı da soktun.. Bu ülkede brucella, tüberkuloz, maalesef şap (yeni şuşlar) önüne geçemiyorsak, hayvancılık??. Ön şart hayvan hastalıklarının denetimidir..En azından insan ve hayvan hayatını dikkate alıyorsak.. Çünkü mücadele edemiyoruz, zoonoz riski insanlığı da tehdit ediyor..
Bir konu da; Türkiye kültür ırkı sığır ortalaması 4000 kg civarındadır..Ya Tüik verilerine güvenilir mi? O zaman sen bir rakam ortaya koy, ona güvenelim..Fenotip; genotip+çevre' dir. Kültür ırkı sığırların ortalaması (genetik kapasitesi) 7-8 ton civarındadır. O halde biz genetik kapasitenin yarısından istifade edebiliyoruz ve aynı zamanda binlerce lira ödeyerek aldığımız genetik kaynağın ancak şartlatımız gereği yarısından yararlanabiliriyoruz..Yani biz iki katı boşuna para ödüyoruz..O halde çözüm; ıslahla ilgili işleri bir kenara bırakıp, mevcut potansiyeli iki katına çıkaracak çevre düzenlemeleri (aşılama programları,yem bitkileri üretimi, mera ıslahı vs) yapalım..Islahla ilgili olarak suni tohumlama nedeniyle erkekler zaviyesinden zaten ıslah devam etmektedir..Endişeye mahal yok..Ülke düzeyinde mevcut verimi ikiye katlamanın çarelerini arayalım..
Bence küçük menfaatlerimizi bu büyük ülkenin menfaatlerinin önüne geçirmeyelim..